7/6/09

Face the Book


Aşağıdaki bağlantıda projenin son işiyle ilgili yoldan geçen Taraf gazetesi muhabirinin yaptığı "Kitap okuyarak verdiğimiz rahatsızlıktan dolayı özür dileriz" başlıklı haber görülebilir:


28 Haziran 2009 Pazar günü ön sayfadan yayınlanan haber varlığı kadar, içerdiği cümlelerin büyük çoğunluğuyla bizi de şaşırtmış olsa da basındaki varlığımız olarak bunu buradan paylaşmayı istedik. Video görüntüleri ve metnimizi hazırladığımızda haberde çarpıtılmış şekilde ifade edilen duruma da açıklık getirmiş olacağız...

5/31/09

4/3/09

KRİZ

*English version, "CRISIS" and photo images are present in the blog archive under February 2009
*Fotoğraf görüntüleri 2009 February imi altındaki "CRISIS" başlığında görülebilir.
Sözde bir ekonomik kriz söylemi etrafında, gerçek bir kaos dünyanın her tarafını sarsıyor. Krizin kendisi, ekonomi hakkında teorik bilgisi olmayan insanların, günlük yaşamını etkilemeye başlamadan önce; krizin korkusu ve ekonomik önlemler insanların yaşama biçimlerini yönlendirmeye ve cezasını çektirmeye başladı. Her kim ki böyle bir fırsatı varsa, elindeki parayı tutmaya ve hatta kriz iddiasıyla olası herkese insanlık dışı taleplerde bulunarak parasını arttırmaya başladı. İşte, “Kriz” adlı sokak performansı kriz bahanesiyle insanlara yöneltilen bu insanlık dışı talepler üstüne temellenir.
Performans iki kişi tarafından üç bölüm halinde gerçekleştirilmiştir:
Birinci bölüm, İstiklal Caddesi üstünde yürüyen insanlara absürt ve mantıksız bir talep yöneltilmesiyle oluşur. Birinci uygulayıcı insanları oksijen maskesinden derin bir nefes alıp gidecekleri yere ulaşıncaya kadar nefes almazlarsa ekonomiye büyük katkıları olacağı konusunda ikna etmeye çalışırken, ikinci uygulayıcı da ucu boşlukta duran oksijen maskesini yollarına devam eden bu insanlara sunarak onlara yolları boyunca kullanacakları derin nefesi sağlamaya çalışmaktadır. Bu absürt talebin bahanesini, toplumun krizi en az zararla atlatmasına yardımcı olacakları iddiası oluşturmaktadır.
İkinci bölüm, “Kriz”in kişileştirilmesidir. Sırtına ve göğsüne üstünde “Kriz” yazan etiketler yapıştırılan birinci uygulayıcı krizi temsil etmektedir. Ayrıca yüzünde absürt bir makyaj ve sokakta en az kriz kadar dikkat çekebilmesi için ayak bileklerinde ziller vardır. İstiklal Caddesi’ni kesecek biçimde, insanların geçişini engelleyen bir bekçi gibi gidip gelmektedir. İkinci uygulayıcıysa performans başlayana kadar caddede yürüyen herhangi biri gibidir. Ancak, diğer uygulayıcıyla karşı karşıya geldiklerinde, “kriz” kendi etrafındaki küçük bir daireyi işaret ederek tam bu alanda ekonomik kriz olduğunu buradan geçemeyeceğini bildirir ve biraz yanını işaret ederek oradan geçmesini ima eder. İkinci uygulayıcı bu kez onun yanından geçmeye çalıştığında, “kriz” onu tekrar durdurarak aynı anlamsız açıklamayı yapar. Bu durum caddenin diğer tarafına ulaşıp ikinci uygulayıcı vazgeçip, geldiği yöne doğru geri dönünceye kadar aynı engellemeyle devam eder.
Üçüncü bölümde iki uygulayıcı da ikinci bölümde birinci uygulayıcının tarif edildiği biçimde “kriz”i temsil etmektedirler. Ancak ek olarak alt bacaklarına üstünde “Krizin Ayak Sesleri” yazan kartlar iliştirilmiştir. İki uygulayıcı, kriz kılığında üstünde “Kriz sebebiyle, ağır koşullarda ücret almadan çalışacak elemanlar aranmaktadır. Sigorta, servis ve ek ücretler yoktur.” yazan el ilanları dağıtırlar.
Performanslar süreçleri boyunca çok etkileşimli bir hal almıştır. Kimileri yoldan geçen başkalarının da dikkatini çekecek tepkiler vermişlerdir. Bu performanslar insanların mümkün olabildiğince tepki verdiği ve paylaştığı açık bir alan yaratmıştır.

TÜRBAN

*English version, "TURBAN" and a video image are present in the blog acrhive under February 2009
*Video görüntüleri 2009 February imi altındaki "TURBAN" başlığında görülebilir.
Projenin ilk ayağı olarak “Türban” ‘AA+A Nedir?’ başlığı altında tanımlanan amaçlar doğrultusunda bir araya gelmiş iki kişinin, iki kadının aydın bir tavır çerçevesinde duyarsız kalmaya çalıştıkları bir konuya dair bilinçaltındakileri kusmasına dayanır. İşin adına da yansıyan bu tavırsızlık büyük olasılıkla temeldeki aydın yaklaşıma sahip olmaya dair yönlendirilmiş bir endişeden kaynaklanmakta olup içerikte de kendini gösterir.
Bu çalışma tamamen siyah renkte giyinerek kendilerini çevrelerinden ayıran iki kadının İstiklal Caddesi Galatasaray mevkiinde bir başörtüsü, bir bone, bir pardösü ve bir etekten oluşan kıyafeti sırayla ve defaten giyinip soyunarak paylaşmalarından ibarettir. Çalışma çok tartışılan konu üzerine bir yargı belirtmektense, beklenmedik bir durum yaratıp algıyı kırarak örtünmenin anlamı, simgeselleşmesi, örtünen ve örtünmeyen kadının imaj itibarıyla birbirleri üzerindeki etkileri, örtünmeyi tercih ya da tercih etmeme hali, sıradanlığının bozulması gibi bizim amaçladığımız ve belki de biz amaçlamasak da ortaya çıkmış başka yönleriyle türban konusuna dair yeni bir algı yaratmayı tercih etmiştir. Uygulayıcılarına sokak ortasında örtünmenin garipliği, örtülü olma hali, çevreye bu kıyafetle bakan kişi olma durumu ve örtülü şekilde sokakta yürürken erkekler tarafından laf atılması gibi yeni ve beklenmedik deneyimler sağlamıştır. Sokaktan geçenler içinse fark etmeme, bakıp geçme, durup izleme, fotoğraf çekme, videoya kaydetme, kendi aralarında örtünme ya da performans üstüne yorum yapma gibi geniş yelpazede çeşitli etkiler yaratmıştır. Bunun da ALGI, tepkisiz kalmanın ATALETi ve AKTİF olma üzerine bir fark yarattığını ummaktayız.
Çalışmanın amacına ulaşmadaki başarısı içeriğin konunun daraltılarak daha belirgin hale getirilmesi, hatta belki bir tavır içeriyor olması ve gerçekleştirildiği mekanın sınırlılığı ve kitlenin seçilmişliği açısından eleştirilebilir, hatta eleştirilmelidir de.

AA+A Nedir?

*English version, "What is AA+A?" is present in the blog acrhive under February 2009
Proje tanıtımı: AA+A

Sanatın; alınıp satılabilir bir ürün, örneğin İKSV’nin bize sunduğu bir seçki, medyada çok kullanılıp muhatapları karmaşıklaşmış, anlamını yitirmiş bir sözcük, toplumun çoğunluğundan fikren soğuklaşmış (anlaşılmayan, elitist göndermelerle dolu, “başka” bir sınıfa ait olduğu imajı yaratılmış, seyredenin beğeni özgürlüğünü kısıtlanmış olması gibi nedenlerle) ve madden soyutlanmış (ulaşım, ücretler, zaman gibi sebeplerle) bir kavram, bir estetik somutlama, gelenekçi bakışın bir penceresi gibi tanımlara daha yakın olduğu günümüz ve çevremizde bu projenin amacı kesinlikle sanat yapmak değildir.

Tiyatronun; kurumlar aracılığıyla tarih müzelerine dönüştüğü, özel tiyatroların sahiplerinin isimlerini sattığı, birkaç kendine has girişimin kendi dar çevresinde kısıtlı kaldığı, oyuncuların önce yazarın sonra yönetmenin çerçevesine sıkıştığı, ürünün hayalinin üreticileri bir araya getirmek yerine bir araya gelebilenlerin hayal etmek zorunda kaldığı ürünlerin doğduğu, üretim alanlarının kapalı kaldığı dünyasında bu projenin amacı kesinlikle tiyatro yapmak değildir.

Bu proje yalnızca üreticilerinin ataletine ve algının bozulmuşluğuna karşı durmak için ortaya çıkmıştır.
Görüntülerin, durumların ve olayların arkasında konturlarının çok ötesinde anlamlar yüklüdür her seferinde. Uyaranlar bombardımanı ve yüksek hızda yaşarken bu derinlemesine anlamları görmek bir yana, duyularımızı körelterek görüntü, durum ve olayların kendilerine dahi duyarsız kalmak için eğitiyoruz kendimizi ya da eğitiliyoruz. Bu proje aracılığıyla öğrenilmiş ve sindirilmiş ATALETimizi kırarak İFADE etmeye değer ya da edilmesi gerekli gördüğümüz konuları, belli bir form içinde ve sokakta yeniden canlandırarak konuyu ÇERÇEVE içine koyup GÖRÜNÜR ve FARK EDİLİR kılmayı, bu süreçle de bu canlandırmaya muhatap kalan “seyirciler”in konu üstünde yeniden düşünmelerini, bunu başaramıyorsak bile ALGIlarını gıdıklamayı ya da en azından yaşadığımız DENEYİM üzerinden kendimizi ve bir yaşam tarzı olarak farkındalığımızı HAREKETE GEÇİRMEYİ amaçlamaktayız.

2/9/09

CRISIS

*Metnin Türkçesi 2009 April imi altında "Kriz" başlığında mevcuttur.
December 2008, Istiklal Avenue, Istanbul, Turkiye






There is an obvious chaos going on all over the world on the basis of so-called economic crisis. Before the crisis itself begins to effect people’s daily life who are not acknowledged with theoretical knowledge of the economy the fear of the crisis and economical precautions started to govern people’s way of living and make them suffer. Whoever has a chance to do it, began to keep money, even to make more money over the claim of crisis by asking for inhumane favors from whomever they could. The street performance “Crisis” is based on this inhumane favors asked from people within the excuse of crisis.
The Performance is performed by two individuals in three parts:
1st Part is based on an absurd and illogical request being asked to the individuals walking down the 'Istiklal Avenue’ (the most crowded area of Istanbul). While the first performer tries to convince people to take a deep breath from an oxygen mask and hold their breath until they arrive their final destination, the second performer holds an oxygen mask trying to supply a deep breath for the trip. This absurd request is said to be helpful for the society to overcome the crisis, with the minimum damage.


2nd Part of the "Crisis" performance is humanizing the economic crisis. The first performer with two stickers on the back and front that wrote ‘Crisis’ is meant to substitute for crisis. There are also an absurd make up on her face and bells on her ankles to take attention on the street (as much as the crisis). She starts to walk across İstiklal Avenue as she is a guardian blocking people to pass. The second performer is like everyone passing by until the action begins. When they face each other 'the crisis' informs the passer-by that there is a crisis in that particular area (pointing around herself) so she has to pass right beside her. When the second performer tries to cross by her side ‘the crisis’ stops her again telling her exact same meaningless explanation. This sequence continues across the whole street until the second performer gives up and goes back to where she was coming from.
The 3rd Part of the performance starts and goes on by two performers representing ‘crisis’. They are both dressed up as ‘The Crisis’ (as in the 2nd part of the performance). Only there are cards written ‘foot steps of the crisis’ attached to their lower legs. They distribute flyers which says: "Under very hard conditions citizens are welcomed to have a job opportunity. Long working hours! No payment! No other supplies!"
The performances became more and more interactive while processing. People gave reactions that attracted attention of the others. These performances had become an open platform that people were free to react and share.

TURBAN

*Metnin Türkçesi 2009 April imi altında "Türban" başlığında mevcuttur.
September 2008, Istiklal Avenue, Istanbul, Turkiye




"Turban" is the first action of two people coming together around the described aims of Project AA+A. The unconscious reaction of two women, over a subject that they try to remain distant and objective, is the basic motivation for the performance. Their great effort for holding the scale even on the subject is even reflected in the neutral and disinterested title.
The performance consists of two women who are all dressed in blacks for separating themselves from the crowd, sharing a scarf, a head covering, a skirt and a coat –all black in colour- by wearing and taking off these pieces of clothes in turn and continuously in Galatasaray area of Istiklal Avenue. The work tends to break the perception to create new perceptions on meaning of covering, political symbolization of scarf, effect of covered and uncovered women on each other by the choice of wearing or not wearing a scarf, normalization of conflict and may be also unforeseeable areas on the topic through creating an unexpected situation, instead of claiming a judgment over the overhandled and abused subject. It created a space of experience of wierdity of action of wearing a scarf on the street, the state of being covered, looking the environment having a scarf on and even attracting the attention of men with that clothing for the performers. In addition to this, by chance "audience" performed various reactions ranging from not even realizing to recording the performance and talking on Turban or the performance itself. We are hoping the action to make a difference on PERCEPTION, LETHAGCY of not reacting and the state of being ACTIVE.
However, we also think that the work could be and should be criticized on success of reaching its aims through specification of the topic by narrowing it down, or even containing a specific attitude towards the topic and variety of audience that can be meet on the chosen area.

What is AA+A?

*Metnin Türkçesi 2009 April imi altında "AA+A Nedir?" başlığında mevcuttur.
Project Description: When and where art is a tradable product, for example an anthology chosen by IKSV (Istanbul Foundation for Culture Arts), a word that is complicated by overusage of media, a concept theoritically abstaracted (by incomprehensible, elitist refrences; limitations of taste and a built image that art belongs to some "other" class) and practically isolated (by means of transportation, time and cost) from the majority of society, a concrete form of aesthetics, a traditional point of view; this project is absolutely not aiming to produce art.
When and where theatre is transformed into history museums by governmental foundations, private theatres sell their owners' reputation, a few innovative attemps remain within their own narrow frame, actors become slave of an author and a director, people coming together are searching for an idea instead of ideals becoming the meeting point for people, production spaces are closed; this project is absolutely not aiming to make theatre.
This project was only for standing against the decay of perception and the lethargy of its participants.
Everytime, beyond the outline of images, situations and events, there lies a deeper meaning. However, under the bombardment of stimuli and living overspeed, people educate themselves (or are educated) to numb their senses not only against these deeper meanings but also against the images, situations and events themselves. Through this project, participants aim to defeat their lethargy for creating a space to express the subjects that worth expressing or need to be expressed, by recreating them in a specific form and on the streets of the cities for making those subjects visible and percievable by reframing them. It is hoped that the audience who meet any performances by chance would rethink over the subject or at least would have a tickling sensation on their perceptions and if not, at least the participants and their awareness would be activated as a way of living through the experience.